Ülkemizden gençler ‘kaygılı’: ‘Gençlerin ülkemizde yaşam kaygısı yüksek’

Gençleri Etkileyen Gelecek Kaygısı Üzerine Uzman Görüşleri

Cumhuriyet’e konuşan uzman psikolog ve pedagog Ebru Şen, gelecek kaygısını oluşturan temel sebepleri ve gençleri nasıl etkilediğini değerlendirdi. Şen, “Üniversite öğrencilerinin farklı değişkenlere bağlı olarak gelecek kaygısı yaşamaları ve bu kaygıyla başa çıkmakta zaman zaman zorlanmaları normal. Ancak ülkemizde bu durum ciddi oranda yüksek” sözleriyle durumu özetledi.

Şen, gelecek kaygısına sebep olan faktörlerin çeşitli olduğunu vurgulayarak, “Akademik stresin yanı sıra anne ve babanın tutumları, alınan eğitimin etkileri, sağlam olmayan arkadaşlık ilişkileri gibi durumlar bireyin gelişimini olumsuz etkileyebilir ve hayat mücadelesinde zorlanmasına neden olabilir” şeklinde konuştu. Belirsizliklerin gençler üzerinde korku yarattığını belirten Şen, “Gelecekte iş bulma endişesi, ekonomik istikrarsızlık, sorumluluk duygusu gibi faktörler gençlerde gelecek kaygısını artırıyor” diye ekledi.

Related Posts

Kefir Alzheimer’a karşı koruyucu olabilir mi? Uzmandan önemli uyarı!

Diyetisyen Beyza Tağraf, kefirin bağırsak iltihaplarını baskılayarak nöroinflamasyonu azaltabileceğini ancak Alzheimer’dan korunmak için tek başına yeterli olmadığını vurguladı.

102 yaşındaki bilim insanı, uzun ömrünü genlere değil bu kurala borçlu

Genetik faktörlerin uzun yaşam üzerindeki etkisi sıkça tartışılırken, 102 yaşındaki bilim insanı kendi ömrünü genlerine değil, uyguladığı özel bir kurala borçlu olduğunu söylüyor. Yıllardır bilim dünyasında aktif olan ve sağlığını koruyarak üretkenliğini sürdüren bu uzman, yaşlanmaya dair geleneksel yaklaşımlara meydan okuyan bir yaşam tarzı benimsediğini belirtiyor.

Bebeğinizin sağlığı tehlikede olabilir: Sahte mamaları nasıl anlarsınız?

Sahte bebek mamaları, çocuklarda büyüme geriliğinden ağır metal zehirlenmesine kadar ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yakup Çağ, güvenilir mama seçimi için dikkat edilmesi gereken önemli noktaları anlattı.

Sıklıkla teşhis edilemiyor, yanlış anlaşılıyor… Göründüğünden çok daha yaygın

Fonksiyonel nörolojik bozukluk (FND), ciddi nörolojik semptomlara yol açmasına rağmen sıklıkla teşhis edilemeyen ve yanlış anlaşılan bir hastalık olarak dikkat çekiyor. Hareket kaybı, konuşma güçlüğü, yürüme zorluğu gibi belirtilerle kendini gösteren bu durum, bazen yanlışlıkla psikolojik bir sorun olarak değerlendirilerek hastaların ciddiye alınmamasına neden olabiliyor.

Türk Toraks Derneği’nin 28. Yıllık Kongresi

Türk Toraks Derneği’nin 28. Yıllık Kongresi’nde ‘Çevresel Kirlilik’ , ‘Göçler’ , ‘Küresel Isınma’ masaya yatırılacak

Emekli veterinerlerin maaş mağduriyeti: ‘Üvey evlat muamelesi gördük’

Emekli veterinerler mağduriyetlerini Ankara Ulus’tan dile getirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir